Girişimcilik, inovasyon ve daha birçok tanım

Zeeynpturan
5 min readJul 7, 2021

--

Daha fazla çalış, üret, girişimci ol ama nasıl?

İnovasyon, girişimcilik, iş modeli ve daha birçok tanım. Nedir ne değildir, iş hayatındaki yansımaları nelerdir? Daha çok çalış, üret, öğren, girişimci ol, inovatif ol (?) Peki ütün bunlardan benim anladığım, çıkarttığım ve yorumladığım nedir? Bu soruların içinde geçip giden hayatıma dahil olan harika bir deneyim kampı sayesinde (Genç Akbanklı Deneyim Kampı ❤️) kafamda şekillenenleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hayal gücümüz oldukça geniş ve düşüncelerimiz bir hayli çeşitli. Gün içinde aklımızdan yüzlerce farklı fikir yüzlerce farklı düşünce geçiyor. Bütün bunların arasından en uygulanabilir ve yararlı olanı seçip, hayata geçiren kişi midir girişimci? Örneğin girişimci kafası ‘girişimci’ kelimesini şu şekilde tanımlıyor: ’’Girişimci, mal ve hizmet üretimi yapmak amacıyla üretim unsurlarını en kazançlı koşullar altında bir araya getiren kişiye denir. Risk alır ve iş projesini hayata geçirir. Yetenek, birikim ve cesaret özelliklerinin birleşimi girişimciyi meydana getirir.’’ Aslında bütün bir çerçeveye baktığımızda bu oldukça kapsamlı bir süreç. Yani öyle oturduğumuz yerden bir başkasının girişimini izlerken ‘Ya bu insan ne yapmış ki, ben de yaparım!’ demek kadar kolay değil. Herkesin fikirleri, harika iş planları, yaratıcı buluşları vardır fakat bana göre bütün bu düşünce ve fikir karmaşasından en geliştirilebilir olanı seçip düşünmek yerine çoktan uygulamaya koyulan kişi girişimcidir. Risk alıp yola koyulmak bile birçok bireyin çok konuşup da yapamadığı harikulade önemli bir adımdır.

Peki bütün bu süreçte inovasyon olayın neresinde yer alıyor? Günümüzde o kadar çok kullanılan bir kelime oldu ki gerçek anlamını karşıladığından emin bile değilim artık. Üzerine minik bir araştırma yapınca görüyoruz ki inovasyon, buluş ve geliştirme kelimeleri birbirine çok karıştırılıyor. Şöyle ki inovasyon; mevcut olanı, farklı ve yeni bir fikirle, sınırları dışına çıkartarak fayda sağlayıcı yeni bir kullanıma kavuşturmak olarak tanımlanıyor. Eğer daha önce karşılanmamış bir temel ihtiyaçları, yeni bir imkanla giderilmesini sağlıyorsanız bunun adı: Buluş. Eğer daha önce karşılanmamış bir temel ihtiyacın, mevcut imkanları kullanım sınırları dışına çıkarmadan geliştirerek, giderilmesini sağlıyorsanız yaptığınız şeyin adı İnovasyon değildir. Bunun adı ise geliştirme olarak yer alıyor.

Bütün bu bilgi ve Akbank Gençlik Kampı konuşmalarından aldığım ilhamla anladım ki; girişimci olmak için ortaya eşsiz bir buluş koymak gerekmiyor. Bunun yanı sıra varolan bir fikri salt geliştirmek de bütün bu girişimcilik serüvenini besleyecek kadar kuvvetli bir süreç gibi durmuyor. Fakat mevcut olanı yeni bir fikirle sınırlarının dışına taşıyıp, fayda sağlayıcı yeni bir kullanıma kavuşturmak bana göre girişimcilik sürecine dahil etmemiz gereken önemli tanımlardan bir tanesi. Öğrendiğim önemli mottolardan biri de şu; bütün bu süreçte çok yönlü olmak ama yolunu da kaybetmemek. Bu tanımı detaylandıracak olursam, bir yola başlamak kadar onu geliştirip ilerletmek de oldukça önemli. İşte bu aşamada kafamızdan geçen bütün düşünce ve fikirlere tek tek yer vermek yerine bir zaman ve öncelik planlaması yaparak ilerlemek girişimcilik sürecinin en önemli başarı unsurlarından. Bir eylem planı yapmak, yeni fikirlere açık olmak ve üretmek fakat bütün bu fikirleri derleyip toparlayıp uygun bir zaman çizgisinde takip ederek geri dönüşler alarak sürece entegre etmek oldukça önemli. Yoksa hevesle başlanılan girişimci olma serüvenimize fikirlerimizin içinde boğularak oldukça hızlı bir şekilde veda edebiliriz. Böyle söyledim diye tabii ki her girişim başarı dolu sonuçlar verecek diye bir kural yok. Zaten bu pek realist bir tutum gibi de durmuyor. Aslında önemli olanın başarısızlığa uğramak ve sonucunda harika bir deneyim çıktısı elde etmek olduğunu düşünüyorum. Deneyip yanılma süreci insanın yoluna ışık tutan çok önemli bir kılavuz, tabii bütün bu süreçten gerekli dersleri alıp yoluna devam edebilirsen. Girişimcinin bir diğer tanımı ise bence karşılaştığı zorlukları anlayıp, çözümleyip en verimli deneyimi çıkartarak yoluna devam eden ve ilerleyen süreçte deneyimlerini yoluna destek olarak entegre eden birey diyebilirim. Deneyim Kampı konuşmalarından da öğrendiğim gibi başarısızlığa uğramak bir son değil bambaşka bir başlangıç olabilir. Bu tamamen olayı sizin neresinden ele almak istediğinize ve nasıl devam ettiğinize bağlı.

Örneğin şu anda bir girişimin içerisinde yer alıyorum ve bu benim için oldukça değerli, heyecan verici bir süreç! makromusic nisan 2020'de yayına alınmış ve üniversite öğrencileri tarafından geliştirilmiş bir uygulama. Aynı anda aynı müziği dinlediğin insanlarla eşleşip, müzik üzerine paylaşımlar yapabildiğin harika bir platform. Geçtiğimiz aylarda 1.5 milyon indirmeye aşmış ve 2 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını almış bulunmakta. Yaklaşık 4 aydır bu ekip içerisindeyim ve hepimizin üniversite öğrencisi olması, birbirimizi bütün süreçlerde destekleyerek öğrenmek bana oldukça fazla şey katıyor. Her şeyin ötesinde bireysel yeterliliklerimi ve neler yapabildiğimi keşfediyorum.

Aslında hayatımızı şekillendirmek ve başkalarının da hayatına dokunarak içinde bulunduğumuz çağı şekillendirmek için seçebileceğimiz çeşitli yol var. Birey olarak bütün bu süreçleri nasıl ele aldığımız, olaylara nasıl yaklaştığımız, fikirlerimizi nasıl uygulamaya koyduğumuz gibi birçok önemli nokta bizi birbirimizden ayırıyor. İşte bu noktada nasıl ilerleyeceğimizi, kendimizi geliştirip yeterliliklerimizi tanıyarak ne yapmak istediğimizi, neyin bizleri bütün bu hayat serüveninden geçerken daha iyi hissettireceğini bulmak oldukça önemli. Bu doğrultuda bireyleri belli kalıplara koyarak ‘Şu kişi zaten şöyle, o asla bir girişimci olamaz’ ya da ‘Onun babasından işi hazır okumasına bile gerek yok’ tarzında, örneği arttırılabilecek basmakalıp cümlelerle, basmakalıp tavsiyelerle (yazılım öğren 🥲) hayatımızı şekillendirmektense kendi yolumuzu çizebilir, devamında ise bir girişim fikri ve uygulamasıyla birçok kişiyi yepyeni bir yola dahil edebiliriz. Tıpkı Levent Erden Hocanın dediği gibi; bir tırtılsınız peki hayatınıza şişko bir tırtıl olarak devam mı edeceksiniz yoksa kozaya yatıp, sabırla gelişerek harika bir kelebek olmayı mı tercih edeceksiniz? Yani bir birey olarak size öğretilenin sınırlarında kalarak, size dayatılan hayat çerçevesinde yaşamayı mı tercih edeceksiniz? Güvenli bir alana kurulup şişko bir tırtıl olarak mı devam edeceksiniz. Yoksa harika fikirlerinize ve yaptığınız araştırmalara, öğrendiklerinize kulak asarak muhteşem iş fikirleri ortaya koyup girişimci olarak; sabırla, bütün süreci bir tırtılın kozaya yatması gibi ilmek ilmek işleyerek ilerleyerek güzel bir kelebek olmayı mı tercih edeceksiniz? Hayatın içinde sizlere dayatılan sen tırtılsın, sen öylesin, sen busun, sen kızsın, sen babanın işini yapmalısın vs vs tanımlarına mı sığınacağız yoksa yenilikçi, araştıran, öğrenmeye açık, çözümler üreten bireyler olarak denemekten korkmayan girişimci bireyler mi olacağız? Bütün bu tercih bize kalmamış gibi gözükse de, aslında bize kalmış. Hiçbir şey söylendiği kadar kolay değil dediğinizi duyar gibiyim, o halde bahaneler üretmeyi bırakıp uygulamaya koyulabilir gerçekten söylendiği kadar kolay mı zor mu deneyerek öğrenebiliriz! Ayrıca bütün bu konuştuklarımız adına ilham almak, keyifle öğrenmek ve harika deneyimlerin paylaşıldığı bir ortamda yer almak isterseniz sizi de Akbank Gençlik Deneyim Kampına bekleriz :)

Yazımı okuyup, düşüncelerimin farklı bir bilinçte daha yankılanmasına ortak olduğunuz için teşekkür ederim!

Sevgilerimle, Zeynep TURAN 💛

--

--